Faydalı Bağlantılar
Bize Ulaşın
- Mahmutbey Mahallesi
- Dilmenler Cd, No: 2
- Bağcılar, 34218
- İstanbul, Türkiye
- 0 212 702 22 10
- 0 212 702 00 03
- [email protected]
Her Hakkı Saklıdır. © 2019 ekoloji.com
Ekosistem, belirli bir coğrafi alanda bulunan canlılar ve etkileşim içinde oldukları çevreyi kapsamaktadır. İçerdiği tür ve büyüklük bakımından farklılık gösteren işlevsel bir sistemdir.
Abiyotik ve biyotik faktörler, kara ve su ekosistemleri üzerinde etkilidir. Besin döngüsünde yer alan abiyotik faktörler su, oksijen, ışık, ısı, ortam asitlik seviyesi, toprak ve mineraller ve iklimden oluşan cansız ögeleri kapsamaktadır. Biyotik faktörler ise ekolojik nişe uygun olarak üretici, tüketici ve ayrıştırıcı olmak üzere üç sınıfta incelenen canlı varlıklardır.
Canlı varlıkların yaşamsal faaliyetlerini sürdürmelerini sağlayan çevresel koşulların bütünüdür. Gezegende hangi türün yaşamsal faaliyetlerini nerede gerçekleştirebileceğini belirlemektedir. Özellikleri genel anlamda atmosfer, litosfer ve hidrosfer kaynaklıdır. Sınırlayıcı faktörleri sayesinde popülasyonların büyümesini engellemektedir. Ekolojiye dair tüm kavramlar üzerinde etkisi mevuttur.
Enerjinin temel kayağı güneştir. Fotosentez güneş ışığı sayesinde gerçekleşmektedir. Böylece besin aktarımı oluşmakta ve enerji ekosisteme aktarılmaktadır. Tüm canlıları yaşamsal faaliyetleri üzerinde etkilidir. Tür dağılımında büyük rol oynamaktadır. Işığın az olduğu ekosistemlerde biyoçeşitlilik seviyesi düşüktür.
Sıcaklık ise iklim vb. abiyotik faktörler ve biyotik faktörler üzerinde etkilidir. Biyokimyasal tepkimelerde yararlanılan enzimlerin faaliyetleri sıcaklığa bağlıdır. Fizyolojik olayları ve biyolojik çeşitliliği doğrudan etki etmektedir. Bitkilerin çoğu 7-38oC de yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Sıcaklık değişimi adaptasyon gerektirecek değişimlere neden olmaktadır.
Gelişen tür çeşitliliği ısı, nem, yağış gibi birçok faktörden etkilenen iklim kaynaklıdır. Ekosistem ve bitki örtüsü üzerinde doğrudan etkisi mevcuttur.
Toprak mikroorganizmalar için yaşama ortamı, hayvanlar için yaşam alanı, bitkiler için yetişme ortamıdır. Besin zinciri piramidinde en büyük paya sahip olan faktördür. Bitkileri yaşamsal faaliyetlerinde gereken magnezyum, kükürt, fosfor, kalsiyum, potasyum ve azot minerallerine sahiptir.
Su enzimlerin çalışmasında, yağış koşullarının oluşmasında ve daha birçok alanda kullanılmaktadır. Bir canlını yaşamsal faaliyetlerinin devamı için su şarttır. Hücresel yapıyı bozma ve enzim aktivitesini değiştirme özelliği ola ortam pH’ı karasal ve sucul ekosistemlerin tamamını etkilemektedir.
Abiyotik faktörleri tolerans aralığında alt ve üst sınır değerleri bulunmaktadır. Adaptasyon ile değişim gösterebilen tolerans aralığı aşıldıkça türlerin varlığı tehlikeye girmektedir.
Ekosistemde var olan ve birbirlerini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen varlıkların tümüdür. Parazitizm, etkileşim, hastalık ve predasyonu da kapsamaktadır. Bireyi, nüfusu, toplumu, ekosistemi, biyomu ve biyosferi etkilemektedir.
Üreticiler, inorganik bileşikleri kullanarak organik bileşikler üretebilen ototrof canlılardır. Bu üretim fotosentez yolu ile gerçekleştiriliyorsa fotoototrofik, kemosentez ile gerçekleştiriliyorsa kemototrofik olarak adlandırılmaktadır. Diğer canlılar ile besin paylaşmakta ve atmosferdeki karbondioksit/oksijen dengesini korumaktadır. Yeşil bitkiler, kemosentetik bakteriler, bazı protistler, arkeler ve fotosentetik tek hücreliler karasal, siyanobakteriler ve algler sucul ekosistemin önemli üreticileridir.
Tüketiciler, besinlerini bulundukları ortamdan temin etmektedir. Heterotrof canlılar herbivor, karnivor ve omnivor olarak tükettikleri besin çeşidine göre sınıflandırılmaktadır.
Saprofitler (bazı mantar ve bakteriler) ise salgıladıkları enzimler organik kalıntıları ayrıştırmakta ve gerekli besini sağlamaktadır. Organiklerin inorganik maddeye dönüşümünü gerçekleştirerek üreticilere hazır hale getirmektedir.
Süreklilik arz eden ve sınırları neredeyse belirli olan açık ve ekolojik bir sistemdir. Enerji akışı ve besin sirkülasyonu yönünden süreklilik arz etmektedir. Biyosferin bir bölümünü oluşturan ekosistem, bir üzüm bağı veya su birikintisi olabileceği gibi sınırlı bir yaşama sahiptir. Doğal dengeyi sağlayan herhangi bir bileşenin negatif değişimi ekosistemi olumsuz etkilemektedir. Bu etki zamanla arttığı taktirde iklim değişikliğine, enerji kıtlığına, biyolojik çeşitliliğin ve kullanılabilir kaynakların azalmasına neden olacaktır, böylece dünya coğrafyasında geri dönülemez sonuçlar doğacaktır.