Faydalı Bağlantılar
Bize Ulaşın
- Mahmutbey Mahallesi
- Dilmenler Cd, No: 2
- Bağcılar, 34218
- İstanbul, Türkiye
- 0 212 702 22 10
- 0 212 702 00 03
- [email protected]
Her Hakkı Saklıdır. © 2019 ekoloji.com
Ekoloji dilimizde doğa biliminin eş anlamı olarak kullanılmaktadır. Ekoloji, çevre ve canlıların birbiri arasındaki uyum ve ilişkilerini incelemektedir. Canlılardan kastımız İnsan, Hayvan ve Bitkilerden oluşmaktadır. Çevre dediğimiz ise canlıların neslini devam ettirebilmeleri için uygun olan ortamdan ibarettir. Ekoloji için önemli olan çevrede yaşayan canlıların yaşam ortamı ve diğer canlılar ile olan ilişkileridir. Ekoloji canlılarda etkisi olan her olayı incelemektedir.
Aslına bakarsanız dünya üzerinde akarsu göl mikro organizma insan hayvan bitkiler arasında tamamen doğal ve düzgün işleyen bir sistem vardır. Belki de bu sebep ile günümüzde insan çevre ve çevrebilim kelimeleri bir bütün şekilde söylenmektedir. Canlılar yaşamlarını sürdürmeleri için çevre ve diğer canlılar ile ilişki kurmak zorunda olmaktadırlar. Son yıllarda canlıların aşırı derece artması ve ilişkilerin zorlanmasından kaynaklanan sorunlardan dolayı doğal kaynakların hızla tüketilmesi çevre sorunlarını ortaya çıkarmıştır ve bu durum sorumlu kişileri ve kuruluşları korkutmaya başlatmıştır.
Teknik olarak ifade etmemiz gerekirse, yerden yaklaşık on kilometre yükseklikte olan atmosfer tavanı ile yerden yaklaşık on kilometre derinde bulunan okyanus tabanı arasında olan kısım insanlar, hayvanlar ve bitkiler için barınma alanıdır. Bu kısımda kalan alana biyosfer adı verilir. Ekoloji bu yaklaşık 20 kilometrelik alanda kalan insan, hayvan ve bitkilerin yani canlıların birbirlerine olan ilişkilerini ve çevreye olan ilişkilerini incelemektedir.
Kuruluşumuz Ecomark, tamamen insan eliyle tüketilen doğayı çevreyi korumak amacı ile bu ilkeyle sorumluluk anlayışı ile hareket etmektedir. Kuruluşumuzca geliştirilmiş ve tamamı ile doğal ve standart olan ekomark standartı bu sebeple tasarlanmış ve uygulanmaktadır. Kuruluşumuzun tek amacı insan sağlına yeterince özen gösterilmesi ve doğayı korumaktır. Bu sorumluluğu duyan firmalara verilen Ecomark Etiketi kullanım izni de bu yöndeki çabaların bir sonucudur. Günümüzde Ekomark etiketi verilen grupları doğaya ve çevreye zarar veren bütün dallarda bu belge verilmektedir.
Çevrenin ve doğanın kirletilmesinde ve kaynakların tükenmesinde bütün sanayi dallarının çok büyük etkileri var. Örnek olarak verirsek tekstil sanayilerin çok yüksek kimyasallar kullanılmaktadır. Ayrıca sanayiden atılan atık çeşitliliklerinin miktarı çok fazladır. Bu atıklar çevreye çok fazla zarar vermektedir. Bırakılan bu kimyasal atıklardan bazıları havada zehirlemelere yol açabilmektedir. Su ihtiyacını gideren insanlar ve suda yaşayan canlıları olumsuz etkileyen suya bırakılan kimyasal atıklardan kaynaklanmaktadır suya bırakılan kimyasallar sudaki oksijeni yok ederek suyu zehirlemektedir. Tabii de bu olumsuz gelişme sadece tekstil ürünleri değil bütün sanayi dallarının çok büyük payı vardır. Avrupa birliği bu olumsuzlukları oradan kaldırmak için bir hayli yasal düzenleme yapmıştır. Ülkemiz ise uyum çalışmalarında kendi yasal düzenlemelerinde değişiklikler yapmaktadır.
Bu kapsamda 2000 yılında Avrupa Konseyi’nin 1980/2000 (EC) sayılı direktifi bulunmaktadır. Çevre etiket sisteminin ülkemize entegrasyonu çalışmalarına başlanmış ve yetkili kuruluş olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belirlenmiştir. Kuruluşumuz özgün bir Ekomark Standardı düzenlemiş ve yabancı bir akreditasyon kuruluşundan akredite olmuştur. Kuruluşumuz, ürün ve hizmetleri için çevrebilimle ilgili belge ya da Ecomark Etiketi talep eden sanayi ve firmaların bu yöndeki başvurularını almakta ve akreditasyon yetkisine dayanarak sanayi dallarına ve firmalara Ecomark Etiketi kullanım izni vermektedir. Kuruluşumuz ’da yapılan belgelendirme çalışmaları hazırlanan prosedürler ve iş akışlarına uygun şekilde gerçekleştirilir. Bu sayede başvuru, sözleşme, numuneler, test ve analizler, testlerin sonuçlandırılması ve son olarak Ecomark© Etiketi izni verilmesi ve bu şekilde belgelendirmeler kaliteli ve seri bir şekilde yapılmaktadır. Günümüzde Ekomark Standardı ilkesine uygun şekilde yirminin üzerinde grup için çalışmalar sürmektedir. Bu şekilde üretimi sırasında çevreye zarar vermemesi ve tüketiciler bu ürünlerin çevreye etkileri konusunda uyarılmış olmaktadır.
Ekolojik ürün sertifikası alınması noktasında ürünün tohum halinden hasat haline ve son kullanıcıya ulaşıncaya dek geçen aşamaların tamamı ile mümkündür. Herhangi bir katkı maddesi, kimyasal madde ve denge bozucu yöntemler kullanılmadan üretimi yapılmalıdır. Ekolojik sertifikasyon kuruluşları bu noktada hem denetlemeyi hem de uygulamayı doğru şekilde uygulamayı sağlamaktadır.
Türkiye’de organik tarım denetimi her çeşit gıda üretiminde olduğu gibi TC Tarım ve Orman Bakanlığı denetiminde bulunmaktadır. Organik tarımın nasıl yapılacağı, yetkilendirme, denetim ve ürünün tüketiciye nasıl ulaştırılacağına dair yönetmelik bakanlar kurulunca onaylanarak yayımlanmaktadır.
Günümüzde organik tarımın nasıl yapılacağı ve tüm mevzuatın nasıl uygulanacağına dair yönetmelik “ORGANİK TARIMIN ESASLARI VE UYGULANMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK” olarak yayınlanmıştır ve resmi gazetede 18.08.2010 tarihli 27676 numaralı olarak yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca ilgili yönetmelikte 06/10/2011, 14/08/2012, 24/05/2013, 15/02/2014, 22/07/2015, 10/01/2018 tarihlerinde yönetmelikte değişiklikler yapılmıştır. Genellikle kuruluşların organik tarım yapabilmek için yetkili bir Organik Sertifikasyon kuruluşu tarafından sağlanmış olan Organik Tarım Müteşebbis Sertifikasına sahip olmaları gerekmektedir. Bunun dışında organik tarım geçiş sürecini tamamlamış tarım alanlarına sahip olması da gerekmektedir. Ayrıca ürettiği ürünlerde organik gıda sertifika şartlarının tamamını sağlıyorsa Organik Ürün sertifikası alabilir.
Sertifikalar belirli bir geçerlik süresine ve vize süresine sahiptir yani her üreticinin üretim alanı ve ürettiği ürün periyodik izinli ve gizli denetimler yapılarak organik tarım şartlarını taşımayı sürdürdüğü konusunda kontrol edilmektedir. Bundan dolayı organik tarım yapan kuruluşlar tarım ve paketleme alanlarını organik tarım şartlarını sağlar biçimde tutmak zorundadır ve organik gıda üretim şartlarının getirdiği tüm sorumluluğu organik tarım yaptıkları sürece sürdürmekle mükelleftirler.
Yetiştirilen üründe bir kez kullanılan kimyasallar ile bitkiler, sebze ve meyveler ve tüm ürünlerden birkaç hasat dönemi boyunca tespit edilebilmektedir ayrıca beraber toprağa konta mine olan kimyasallar çok basit testler ile bile tespit edildiği için Türkiye’de Organik tarım dünya standartlarının çok üstünde bir nitelikte sürdürülebilmektedir.
Ekolojik Tarım Müteşebbis Sertifikası yetkili olan Ekolojik Tarım Sertifikasyon kuruluşunun denetimi ve yetkilendirme anlaşmalarının yapılması ile birlikte sertifikasyon kuruluşun tarım işletmesinin üretmek istediği ürünün incelenmesine bağlı olarak irdelenmektedir. Ekolojik bitkilerin riskli hallerinin oluşmasını engellenmesi için de gerekli tedbirler ve uygulamalar yapılmalıdır. Bu noktada denetimlerin daha aktif şekilde yapılması gerekmektedir. Üretim aşamalarında ki incelemelerin yapılması ile birlikte ürünün sofraya gelene dek herhangi bir kimyasal ile buluşması da engellenmiş olmaktadır. Verim arttırıcı, gelişim hızlandırıcı, sanayi gübresi parazit giderici kimyasalların ve haşere öldürücü gibi maddelerin üretimin hiçbir sürecinde kullanılmaması gerekmektedir.
Türkiye’de Ekolojik Sertifikasyon kuruluşları genel olarak: İzmir, Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Antalya, Yalova, Kayseri, Erzurum ve Gaziantep’te bulunmaktadır. Türkiye’de ekolojik sertifikasyon kuruluşları; Organik bitkisel üretim, hayvansal üretim, su ürünleri üretimi, arıcılık ve doğadan toplanan ürünleri ile ilgilenmektedir. Ayrıca organik ürün işlenmesi, ambalajlanması, etiketlenmesi, depolanması, taşınması ve pazarlanması ile alakalı da süreci uygulamaktadırlar. Organik ürün ithalat ve ihracat işlemleri ile Organik üretimde kullanılacak gübre, toprak, toprak iyileştiricileri, besin maddeleri ve bitki koruma maddelerini en doğru şekilde uygulamasını yapmaktadır. Bu sayede planlanan şekilde üretim sağlanmaktadır.