Faydalı Bağlantılar
Bize Ulaşın
- Mahmutbey Mahallesi
- Dilmenler Cd, No: 2
- Bağcılar, 34218
- İstanbul, Türkiye
- 0 212 702 22 10
- 0 212 702 00 03
- [email protected]
Her Hakkı Saklıdır. © 2019 ekoloji.com
Ekoloji organizmaların içinde bulundukları ortamdaki diğer organizmalarla ve bunun anı sıra çevrelerindeki fiziksel ortam ile etkileşimlerini incelemeye tabi tutan bilim dalıdır.
Organizmalar yeryüzündeki dağılımı ile yoğunluğu hem biyotik hem de abiyotik fiziksel faktörler ışığında şekillenir. Kısacası ekoloji organizma, topluluk, popülasyon, ekosistem ve biyosfer olarak sıralayabileceğimiz beş farklı düzeyde ele alınır.
Söz konusu bu beş düzey aşamalı bir şekilde birbirini takip eden bir devamlılık oluşturmaktadır. Bireyler popülasyonları oluşturur. Popülasyonların bir araya gelmesiyle topluluklar meydana gelir. Topluluklara ek olarak ekosistemlerin de ortamdan oluştuklarını gözlemleyebilmekteyiz. Söz konusu bu düzende her bir oluşum kendi arasında etkileşim ve uyum içerisindedir.
Canlı ve cansız oluşumlardan meydana gelen ortamlarda etki gösteren ekoloji, doğal olarak sağlık ile de doğrudan ilişki içerisindedir. Pek çok defa duyabileceğimiz ekolojik dengenin sağlanması yahut bozulması gibi tanımlamalar, tüm canlıların sağlığını derinden etkileyebilecek etkilere sahip önemli bir mihenk taşıdır.
Canlı ve cansız tüm organizmaların oluşumunu gerçekleştirdiği ekolojik ortamlar, belli bir düzen içerisinde işlemektedir. Ekolojik ortamlar kimi zaman doğal şartlarla bozulabilirken pek çok defa da insan etkisi ile zarara uğrayıp düzensizlik gösterebilmektedir. İklim değişikliklerinden yağış miktarlarındaki farklılaşmaya, üretim koşullarının farklılaşmasından üretilen ürünlerin niteliklerine kadar pek çok etken ekolojik değişikliklerin yansımaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle insan eliyle gerçekleştirilen eylemler sonucunda yaşanan ekolojik değişiklikler son yıllarda hızla yaygınlaşmaktadır.
Küresel ısınmanın giderek artış göstermesi, toprakların verimsizleşmesi, yeşil alanların giderek azalması vb. sayılabilecek pek çok durumun oluşmasında insan faktörü birinci sebep olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanın doğa üzerinde yapmış olduğu bu olumsuz değişiklikler, dönüp dolaşıp yine insanı etkilemektedir. Ekolojik dengenin bozulması sonucunda insan sağlığını derinden etkileyebilecek kötü senaryoların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Örnek olarak GDO’lu ürünlerin son yıllarda giderek yaygınlaşmasını gösterebiliriz. Genetiği değiştirilmiş organizmalar şeklinde tanımlayabileceğimiz bu tür besin maddelerinin insan sağlığını önemli ölçüde tehdit ettiği, yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştır. Daha hızlı ve daha fazla üretim arzusunda olan insanlık, bunu sağlamaya çalışırken sağlık faktörünü göz ardı etmektedir. Nitekim günümüzde pek çok kanserin ve yine farklı hastalık türlerinin temel sebeplerinden birisi ekolojik dengeyi kökten bozma şekillerinden birisi olan GDO’lu ürünlerdir.
Ekoloji faktörünün sağlık üzerinde etkileri başlığımızda değinebileceğimiz bir başka husus da daha büyük ölçekli olup atmosferik boyutlarda karşılaştığımız küresel ısınma sorunudur. Yeşil alanların her geçen gün daha da azalması, plansız yayılma ve düzensiz çoğalma ile kalabalıklaşan insan nüfusunun doğa üzerinde gerçekleştirdiği en önemli hasarlardan birisidir. Oksijen kaynakları olarak nitelendirilen yeşil alanların giderek azalmasına mütakiben atmosfere yayılan zararlı gazların giderek daha yoğun bir salınım oranına ulaşması, ekolojik dengenin bozulmasna öncü olan en önemli tehditlerden biridir. Küresel ısınma sonucunda insan, hayvan, bitki kısacası tüm canlı organizmalar kötü şekilde etkilenmektedir. Yaşamsal faaliyetlerinde önemli tehditlerle karşılaşan canlı organizmalar, ekolojik dengede yaşanan söz konusu değişikliklerle ciddi sağlık sorunlarına maruz kalabilmektedir.
Sonuç olarak canlı cansız tüm oluşumların bir araya gelip meydana getirmiş olduğu ekolojik ortamlar, içerisinde barındırdığı canlı cansız tüm varlıklar ile direkt etkileşim halindedir. Dolayısıyla söz konusu ekolojik dengede meydana gelecek her türlü bozukluk, aksaklık gibi durumlar insan başta olmak üzere tüm canlı aleminin sağlığını derinden etkileyecek sonuçlar doğuracaktır. Doğanın akıl sahibi yegane varlığı olarak lütuflandırılan biz insanlar, ekolojinin sağlık üzerindeki direkt etkisini en hassas şekilde göz önünde bulundurup bu doğrultuda onarıcı faaliyetler gerçekleştirmeliyiz.